Geçen gün Uğurum'la yolda yürürkene IKEA'dan muhabbet açıldı. (Nasıl açıldı hiç bi fikrim yok.) Uğur'un dediğine göre IKEA sattığı zımbırtıların bi kısmını İsveç'te, mahkumlara yaptırıyomuş. Yani mapushaneler fabrika olmuş bi nevi.
Ama çok acayip diil mi ya? Adamlar hem üretimi ucuza malediyo, hem de mahkumlara iş imkanı sağlayarak içerdeyken sıkıntıdan birbirlerini doğramalarını engelliyo. Hoş İsveç'teki bi mahkumun işlediği cürümün ne derece ağır olabileceği konusunda da ciddi şüphelerim var benim. Hani adamlar medeni ya, işledikleri suçlar da çok koftiden oluyodur gibime geliyo. Yani ne bileyim, "Arkadaşının sırrını saklamamak", "Annesini babasını üzmek", "Yüksek sesle müzik dinlemek" gibi suçlardan giriyodur heralde ordaki insanlar içeri.
Akabinde bizim memleketi düşündüm. IKEA bu uygulamayı bizde yapmaya kalkışsa, çalıştıracağı adamların içinde tecavüzcü de olacak anasını, babasını, dayısını, hızını alamayıp mahallenin bi kısmını doğramış adamlar da. E nolcak sonra? Bu amcalar mobilyaları felan yaparken en ufak bi tatsızlıkta alacaklar o kalasları geçirecekler birbirlerinin kafasına. O yüzden olmaz bizde bu iş. Ama şu olur; alırsın tecavüzcüsünü, canisini falan, direkman showroom hesabı hapishanede sergilersin mobilya olaraktan. Heriflerin kalastan farkı olmadığı için, kimse de çakmaz vaziyeti, güzel güzel alırlar evlerine bu amcaları.
Buradan IKEA yetkililerine sesleniyorum: "Sevgili IKEA, yaptığınız uygulama çok güzel ama siz kalın orda, topraklarınızda devam ettirin bu uygulamanızı. Sakın buralara falan getireyim demeyin öyle şeyleri. Burda yemez aslanım. Bizim burda Babür abiler var bilmiyosunuz siz. Tam 8 leşi var lan. Ağzınıza dooru bi vurdu muydu 6 ay cıvık s.çarsınız yemin ederim. Akıllı olun bak, uyarıyorum sizi. Bi de şu mobilyalarınızın monte edilme sistemini biraz daha kolaylaştırın tamam mı?" (Bu kısmın Babür'le bi ilgisi yok, tamamen benim şahsi isteğim. Ama eğer yerine getirmezseniz gazlarım Babür'ü yine dövdürürüm sizi olum!)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder