26 Haziran 2009 Cuma

Yazamıyorum Kardeşim!!!

Tarih 22 Mayıs 2009… Cep telefonum hışımla ve biraz da ürkercesine çalmakta.. Arayan: Deli miyim?


İşte benim bu blogtaki maceram bu andan sonra başladı. Telefonu açıp "Kardeşim naber?" demem ve Deli miyim?'in "Kardeşim blog açtım, sende yaz bi şeyler!" demesiyle başlayan olaylar silsilesi beni 1 aydır için için kemirmekte. Çünkü Deli miyim? telefonu kapatırken inceden tehdit edercesine "En kısa zaman da görücem orda yazını" demişti. O sıralar finallerim olduğundan dolayı bu tehdidi fazla ciddiye almamıştım. "Ulan nasılsa finaller var kardeş zamanım yok yazmaya derim. Finaller bitene kadar da yazacak bi şeyler bulurum elbet" cümlesiyle kendimi avutma konusunda başarıdan başarıya koşmaktaydım. Lakin finaller bitti ama hala yazacak bi şey yoktu bünyemde. Tam o esnada "Abi zaten onlarda bi şey yazmamıştır daha blog’a" cümlesi imdadıma yetişti. 1 hafta daha rahattım. Ta ki bundan 3-4 gün öncesine kadar.


Blog'a bir göz atma maksadıyla tıkladım faremin sol tuşuna, umarsızca.. İşte o anda içimi kemiren, benim "blog yazamamazlığı sendromu" olarak adlandırdığım durum iyiden iyiye kendini fark ettirmeye başladı. Çünkü hem Berkhan hem de Deli miyim? Yazılarını döşemişlerdi sütünlara. Bi şeyler yapmak lazımdı. Bi şeyler karalamak, hiç olmazsa bir paragraf bi şey yazmak lazımdı blog’a. Ama nerdeee? Olmayınca olmuyo arkadaş! 3-4 gün daha kastım kendimi bi şeyler bulmak için ama cık! Dedim Türk’ün aklı tuvalette çalışır, bilerek ishal oldum. Dötü tutamadığımla kaldım afedersin.. “Türk değili miyim ulan ben?” diye bile düşündüğüm oldu bi ara hani... Saçma tabi...


Sonra bi anda Diablo 2 oynarken içimdeki Aydın dürttü böbreğime böbreğime. “Höst lan!” diye bağırmışım o an, hatırlamıyorum. Ormandaki ipne tüftüfçü pigmelerden biri sandım.. Bişey diycekmiş bana içimdeki denyo:


- Şşş olum! Bunu yazsana işte.

- Neyi be?

- Yazamıyosun ya hani.

- Evet yazamıyorum!

- İşte yazamadığını yaz.

- Sebep?

- Hmm onu düşünmedim ben bak. Ama yazamamaktan iyidir herhalde..

- Di mi lan? En azından bişeyler yazdım derim. Bakarsın açılırım sonra, peşi sıra gelir yazılar.

- Sanmıyorum!

- Ben de!...

Oyunu kapadığım gibi açtım Word’ü başladım yazmaya. Yazdıkça hoşuma gitti. Artık içim rahattı. Ben de siftahımı yapmıştım. Deli miyim? laf edemezdi artık. Çünkü bilmekteydim, pusuda beklemekteydi “Niye yazmıyon lan!” diye fırça atmak için. Buna izin vermemiş olmanın hazzı içinde köşeme çekilebilirdim artık. Ve çekildim de…


Ben bu pigmeleri en dandik büyüyle bile öldürsem yeridir..


- Şşşş!!

- Höst layyn!! Olum dürtüp durmasana başlıycam haa..

- Oldu mu şimdi bu yazı?

- Nesi var be işte. Bence süper.

- Sen askerde çok dayak yersin bu kafayla.

- Bişeyi de bi kere beğen be kardeşim.

- İçindeki Aydın olmaktan utanıyorum. Yazıya bak Allah kahretmesin!

- Kaybol!

3 yorum:

  1. Paso bana sallamışsın hafız. Üzrimden prim yapmana izin vermem bunu bil!

    YanıtlaSil
  2. Gülücük isteği üzerine :)))

    YanıtlaSil
  3. :))) dil çıkar demiştim ama bu da kabul ;)

    YanıtlaSil